Şubat 2010 " Aslına Dönen Papaz: Abdullah "

29.05.2010 02:28

 

Aslına dönen papaz: Abdullah

 

Dadyan Ermeni Koleji’nin ardından Amerika’da 6 yıllık teoloji eğitimi gören ve daha sonra Hıristiyan olup Andreas ismini alan Abdullah Palazoğlu, uzun süre yürüttüğü misyonerlik faaliyetlerinin ardından İslam dinine geri dönüş yaptı

 

BORA KIZILATEŞLİ

 

Dadyan Ermeni Koleji’nden sonra Amerika’da 6 yıl Teoloji okudu. Staj için farklı eyaletlerde bulunan Palazoğlu ardından Vatikanve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde görev aldı. Aynoroz adasında da 2 yıl Keşişlik eğitimi aldıktan sonra Amerika’nın son dönemlerde yetiştirdiği en büyük 10 misyoner Teolog’dan biri olarak Türkiye’ye geldi.

 

Müslüman bir aileden sonra Hıristiyan olmanız, Yüksek papazlıktan tekrar Müslümanlığa

dönüş hikayenizi kısaca anlatabilir misiniz?

Ben 1973’te Konya’nın Beyşehir ilçesinde doğdum. Babam kendi halinde bir terzi idi. O zamanlar

tekstil sektörü Ermenilerin elinde olduğu için babamın İstanbul’da Ermeni tanıdıkları vardı. İlkokulu

bitirdiğim yaz babamın arkadaşı olan Arto amca bize ziyarete gelmişti. Babamın durumu olmadığı

için Arto amca bu keratayı bizim kolejde okutalım deyince babam parasının olmadığını söyledi. O da

biz dost arkadaş değil miyiz parasını biz öderiz dedi ve İstanbul’daki Dadyan Ermeni Kolejine

kaydımı yaptırdım. Yaz tatillerinde gittiğim Kuran kursunda şiddet ve baskı gördüğüm için zaten İslam’dan soğumuş ve psikolojisi iyi olmayan bir çocuk olarak okula başladım. Bize anlatılanlardan da etkilenip şimdiye göre Ortaokul 1. sınıfta 5 Türk arkadaşımla beraber Hıristiyan oldum.

Okul bittikten sonra Teoloji bölümünü seçtim. Beni 200 soruluk bir IQ testinden geçirdikten sonra

171 IQ ile deha zekasına sahip olduğumu söylediler ‘Rahip olmak istiyorsan her türlü maddi imkanı

sağlarız’ dediler ve 250.000 Dolar burs ile Teksas Hıristiyan Üniversitesi'nde Teoloji Fakültesi’ne başladım. 6 yıllık fakülteyi bitirdikten sonra Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde stajımı tamamlayıp Vatikan’a Ruhbanlık eğitimi almaya gittim. 2 yıl da Vatikan’da kaldım ve orada Aynoroz adasında Keşişlik eğitimini tamamlayarak 2002 yılında Kurmay Ruhban Keşiş olarak Türkiye’ye gönderildim.

İstanbul ve Konya’da resmi ve ev kiliselerinde görev yaptıktan sonra 6 Ocak 2004’te istifa edip

Müslüman oldum ve Padre Andreas Palaylagos olan adımı tekrar Abdullah yaptım.

 

Ailenize Hıristiyan olduğuzu söylediniz mi? Tepki gösterdiler mi ?

Hayır söylemedim. Üniversiteyi kazandıktan sonra öğrendiler. Biraz zorlarına gitti, bana karşı

hep soğuk davrandılar.

 

Amerika’da teoloji eğitimi nasıl veriliyor?

Bir papaz eğitimi alıyor ama bunun yanında bütün dinleri öğreniyorduk. Dinlerin içeriklerini

başlangıçlarını ve ileri sürdükleri tezleri ve bunları nasıl çürüteceğimiz öğretiliyordu. Oradayken kesinlikle çok başarılı veriliyor bu eğitim ama dış dünyada bambaşka bazı gerçeklerin üstü örtülü

olduğunu sonradan öğreniyoruz.

Bir de Müslüman olma serüveninizi anlatır mısınız?

2004 yılında Zaman Gazetesi'nin Konya İl Temsilcisiyle görüşmem sırasında başladı her şey. O bana

sizin kitabınızda 114 yerde bizim peygamberimizin geleceği yazıyor. dedi. Ben sıradan bir adam değilim din üzerine ihtisas yaptım bunu nasıl görmediğimi düşünüyorsun, saçmalama dedim. Orijinal

İncilleri bile okuyup 6 dile çevirebilen bir adamım dedim. Bana her türlü inancımı bırakıp Said-i Nursi’nin Mektubat’ını okumamı önerdi. 14. Bölümdeki Mucizat’ı 2 yıl boyunca inceleyip okudum. İki yılın sonunda gördüm ki Bediüzzaman hazretleri doğru söylüyor. Mesela İncil’de ve İsa’nın geleceğini söylediği kişiyi ‘öğütçü’ diye yazmışlar. Meğerse aslı övücü, çok öven anlamındaymış bir çok sıfatı

değiştirmişler.Bunun gibi 17 yıl boyunca kurduğum binanın temelleri birden çökünce baktım ki

Müslümanlık gerçekten en doğru yol ve bu binayı İslamiyet ile tekrar inşa etmeye başladım.

 

Bir Hıristiyan’ı mı Müslüman yapmak daha kolay yoksa bir Müslüman’ı mı Hıristiyan yapmak

daha kolay?

Hıristiyanları Müslüman yapmak çok çok daha zor çünkü onlar din eğitimine çok küçük yaştan

başlıyorlar. Ve bu eğitim çok sağlam oluyor ufacık çocuklar bile İsa İsa diye bağırıyorlar. Bizde kaç

tane küçük çocuk biliyor Hz. Muhammed’i.

 

Niçin Hıristiyanlık daha güçlü Müslümanlar niçin eziyet görüyor sizce?

Hıristiyanlar birbirlerine destek oluyorlar çünkü. Sen bana misyoner olduğum zaman gelsen Hıristiyan

olmak istediğini söylesen ve ben senin samimiyetine inansam Amerika’nın istediğin üniversitesinden

istediğin diplomayı alır getirir önüne koyarım hiçbir zorlukta çekmezsin. Ama Müslümanlıkta

bu yok ne kadar doğru olduğu da tartışılır. Aslında din amentüsü olarak baktığın zaman

Hıristiyanlık bencil bir dindir yani ben varsam her şey var ben yoksam hiçbir şey yok derler ama toplumsal davranıyorlar. Müslümanlık ise tam tersi amentüsü birliği toplumsallığı emreder

ama bireyler bencil davranıyor bu yüzden bir gelişme sağlanamıyor.

 

Şu an cemaatlerle ya da tarikatlarla bir ilişkiniz var mı?

Bir çok tarikatta baş vekilliğim ve vekilliğim var yani şeyh yokken ben şeyh oluyorum ama cemaatler

ile ilişkim yok. Çünkü cemaatler çıkar amaçlı Türkiye’de. Hz. Muhammed (as) demiş ki ‘Cemaatte

rahmet vardır’ ama menfaat vardır dememiştir. Bir de cemaatlerin samimiyetine inanmıyorum

mesela Fetullah Gülen beyefendi niçin peygamber efendimizin son nefesinizde bile

olsa evleniniz demesine karşın evlenmemiştir? Ya da niçin hac vazifesini yerine getirmiyor?

 

Bazı dini olduklarını iddia eden grupların Atatürk’ü sindirememesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence kesinlikle çok yanlış. Atatürk bir kahramandır ve milli değerdir. Onu yüksek bir yere

kaldıracaksın orada duracak. Onu kurcalamak indirip indirip oynamak kimseye fayda vermez.

 

Barnabas İncili diye bir şey gerçekten var mı?

Hayır öyle bir şey yok. 15. Y.Y.da Müslümanlar tarafından yazıldığı çok belli zaten Kuran’dan ayetlerin

kelimeleri değişerek aynısı yazılmış gibi.

 

Fener Rum Patrikhanesinin ekümenlik isteği ve ruhban okulu açma isteği hakkında ne

düşünüyorsunuz?

Bence kesinlikle olması gereken bir şey. Çünkü dünyada 388 milyon Ortodoks var ve bunlar hiç

gelmese yılda 1 kere gelecek hiç kalmasa 3-4 gün kalacak patrik’in elini öpüp gidecektir. Derler ya

ben bunların ciğerini bilirim bunlar yılda bir kere gelip şarj olup gitmesi gereken insanlar. 388 milyon turistin geldiğini 3-4 gün kaldığını düşün ve ekonomiye nasıl bir destek olur bunu düşün. Şu an

Türkiye’ye yılda 30 milyon turist bile gelmiyor sanırım ve ciddi bir gelir elde ediliyor bunun 388 milyon olduğunu düşün sadece. Ayrıca dünya üzerinde kurulan ilk 7 kilise Türkiye’de bu gelenlerden durumu

iyi olanlar buralara da gitmek isteyecek buradan gelecek geliri artık siz hesaplayın. Ruhban okulunun da bir sakıncası yok Osmanlı’da vardı ruhban okulu. Burada senin kültürünün içinde yetişen bir

papaz gidip dünyanın farklı ülkelerinde Hıristiyanlık anlatacak. En azından sana karşı sempatisi

olur. Bunun hiçbir zararı yoktur.

 

Bir insanı nasıl Hıristiyan yaparsınız?

İlk önce kafasını karıştırmak lazım. Tavuk gibi yemleye yemleye getirirsin önüne kadar bir

bakmışsın ki Hıristiyan olmuştur. İncil çok akıcıdır. Sen ona anlattıkça kafasında soru işaretleri başlar

ve sorar sordukça da Hıristiyanlığa gelir. Tabi eğer İslamiyet’i iyi biliyorsa yapacak bir

şey kalmaz.

Baş örtüsü hakkında neler düşünüyorsunuz?

Petek Dinçöz’ün programındayken Serpil Özkasap adlı bir bayan bana İslamiyet’te baş örtüsü yoktur

dedi. Yanımda 2 tane İlahiyat profesörü varken özellikle bana dedi ben ilk başta sustum. Profesör

arkadaşlar varken bana düşmez diye düşündüm ama Petek hanım benim cevap vermemi istedi.

Ben de tek bir şey söyledim ona dedim ki ‘Yüzyıllardır peygamber ve ailesi baş örtmeye karşı

bir şey dememiş, halifeler, sahabiler dememiş başlarını örtmüşler, gelmiş geçmiş evliya hazretleri bir

şey dememiş ve eşleri hanımları baş örtüsü kullanmış bunların hiçbiri görememiş Kuran’da başörtüsü

olmadığını da siz mi gördünüz dedim. Öylece kaldı ve ağzını açamadı. Sanırım yeterli bir

cevap oldu.

 

Kendi hayatınızı anlattığınız Aslına Dönen Papaz kitabından sonra 2. Kitabınız Amentüler Kıyası

kitabınız da çıktı. Bu kitabınızda neler anlatıyorsunuz?

Bu kitabım 3 bölümden oluşuyor. 1. Bölümde Hıristiyanlık ile Müslümanlık amentüsü anlatılıyor

ve kıyaslanıyor. İncil’deki ayetlerin Kuran’dan ayetlerle nasıl çürüteceği anlatılıyor. 2. Bölümde

peygamber efendimizin geleceği İncil’den ayetlerle anlatılıyor. 3. Bölümde ise basında Abdullah Palazoğlu yer alıyor. Çeşitli gazete ve televizyon programlarıyla röportajlarım yer alıyor.

 

Şu anda ne üzerinde çalışıyorsunuz?

Şu an misyoner faaliyetlerle ilgili bir cep kitabı hazırlıyorum insanlarımızın oyuna gelmemesi

için ücretsiz dağıtılacak bir kitap olacak.

 

Müslümanlara ne gibi tavsiyeleriniz var?

Kesinlikle ve kesinlikle İslamiyet’i çok iyi öğrensinler ve öğretsinler. Kendileri okuyup araştırıp

inançlarını kuvvetlendirsinler. Hem Hıristiyanların oyunlarına gelmesinler hem de Müslüman oldukları

sanılan gruplara kendilerini kullandırtmasınlar.

© 2010 Tüm hakları saklıdır.

Ücretsiz web sitesi oluşturun!Webnode